“Uzaya Açılan Kapı” Etkinliği Her Yaştan Katılımcıyla Buluştu
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) koordinasyonunda Türkiye genelinde eş zamanlı olarak 81 ilde düzenlenen Bilim Kafe etkinlikleri kapsamında, Üniversitemiz tarafından organize edilen “Uzaya Açılan Kapı: Gökyüzü Sınır mı?” başlıklı bilim söyleşisi, Samsun Büyükşehir Belediyesi Sanat Merkezi Bahçesinde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Her yaştan katılımcının ilgi gösterdiği etkinlikte, uzaya ve bilime dair heyecan verici bir yolculuğa çıkıldı.
Geçmişten Geleceğe Uzay Serüveni
Üniversitemiz Özdemir Bayraktar Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Cem Kolbakır’ın konuşmacı olarak yer aldığı etkinlikte, insanlığın gökyüzüne duyduğu meraktan başlayan uzun yolculuk, tarihsel bir perspektifle ele alındı. İlk çağlarda yıldızlara ve gezegenlere duyulan hayranlıkla başlayan bu serüvenin, zamanla bilimsel gözlem ve teknik gelişmelerle evrildiği vurgulandı. İlk gökyüzü gözlemlerinden teleskobun icadına, 1600’lerde Galileo’nun evrene yönelttiği ilk bilimsel bakıştan 20. yüzyıldaki uzay yarışına kadar uzanan çarpıcı gelişmeler aktarıldı. 1957’de Sputnik’in fırlatılması, 1969’da Apollo 11 ile Ay’a yapılan ilk insanlı yolculuk ve devamında gelen Uluslararası Uzay İstasyonu, Hubble Teleskobu ve Mars keşif araçları gibi dönüm noktaları kronolojik olarak işlendi.
Roketlerden Uydulara Türkiye’nin Uzay Yolculuğu
Etkinlikte, Türkiye’nin uzay çalışmalarına yönelik atılım süreci kapsamlı biçimde ele alındı. Dr. Kolbakır, sunumunda Türkiye’nin havacılık ve uzay teknolojilerindeki tarihsel gelişimini, ilk adımlardan günümüzde yürütülen projelere kadar detaylandırdı. Katılımcılara, Türkiye’nin uzay ajansı olan TUA’nın (Türkiye Uzay Ajansı) kuruluşu, TÜRKSAT uyduları, yerli ve millî roket sistemleri, İMECE, RASAT, GÖKTÜRK gibi gözlem uyduları ve ilk astronot misyonu gibi dönüm noktaları hakkında bilgi verildi.
Türkiye’nin savunma sanayii, havacılık ve uzay alanlarında son yıllarda kaydettiği ilerlemelerin, Millî Teknoloji Hamlesi vizyonunun bir sonucu olduğuna dikkat çekildi. Bu kapsamda yürütülen projelerin, sadece teknolojik değil; aynı zamanda stratejik, ekonomik ve bilimsel bir gelecek inşasına hizmet ettiği vurgulandı.
Bilim Her Yaşa Ulaştı, Kuşaklar Etkinlikte Buluştu
Etkinliğe gösterilen ilgi, bilimsel etkinliklerin toplumsal etkisini bir kez daha gözler önüne serdi. Çocuklardan gençlere, annelerden babalara, annanelerden dedelere kadar çok geniş bir yaş aralığından katılımcılar, etkinlik alanında bir araya geldi. Ailecek katılım gösteren Samsunlular, bilimle iç içe bir gün geçirme fırsatı buldu. Özellikle çocukların gösterdikleri heyecan, bilimle erken yaşta tanışmanın önemini bir kez daha ortaya koydu.
Yoğun Etkileşim ve Merak Dolu Soru-Cevap Bölümü
Etkinlik boyunca katılımcıların gösterdiği ilgi sadece sunumla sınırlı kalmadı; etkinlik sonunda gerçekleştirilen soru-cevap bölümünde de etkileşim oldukça yüksekti. Çocuklardan gençlere, velilerden büyük yaş gruplarına kadar pek çok katılımcı, uzay çalışmalarıyla ilgili merak ettikleri konuları doğrudan Dr. Öğr. Üyesi Cem Kolbakır’a yöneltti. Yerli roket sistemlerinin menzili, uyduların görev süresi, Ay’a iniş hedefi, uzayda yaşam ve Türkiye’nin astronot eğitim süreci gibi pek çok başlıkta sorular gündeme geldi. Bilimin merakla başlayan bir yolculuk olduğuna dikkat çekilen bölüm hem bilimsel bilgi hem de ilham açısından etkinliğin en dikkat çeken anlarından biri oldu. Katılımcıların aktif katılımı, üniversitemizin toplumsal etkileşim hedeflerinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyarken; bilimsel konuların halkla açık ve anlaşılır bir dille paylaşılmasının yarattığı etki açık biçimde hissedildi.
Bilim İletişimi Üniversitemizin Toplumsal Katkı Misyonunun Bir Parçası
Bilim Kafe etkinlikleri, üniversitelerin topluma yönelik bilimsel katkısını güçlendirmeyi, bilimsel bilgiyi geniş kitlelerle buluşturmayı ve bilim kültürünü yaygınlaştırmayı amaçlıyor. Üniversitemiz de bu doğrultuda, bilim iletişimi vizyonunu sahaya taşıyarak toplumla güçlü ve anlamlı bir etkileşim kurmuştur. Bu tür etkinlikler aracılığıyla bilimin toplumsal yaşamın bir parçası hâline gelmesi, halkın tüm kesimlerinin bilimsel farkındalıkla buluşması açısından büyük önem taşımaktadır. Üniversitemiz, toplumsal katkı odaklı yaklaşımını sürdürecek ve bilim iletişimi temelli etkinliklerin sayısını önümüzdeki dönemde daha da artıracaktır.
