Bilim İletişimi Ofisi’mizin açılışı YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın teşrifleriyle gerçekleştirildi

Etkinlikler - 13 Mayıs 2025 Sal

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından başlatılan bilim iletişimi seferberliği kapsamında, üniversitemiz Ballıca Kampüsü’nde kurulan Bilim İletişimi Ofisi’nin açılışı, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın teşrifleriyle gerçekleştirildi. Başkan Özvar’a açılış ve Üniversite ziyaretinde Yükseköğretim Kurulu üyeleri, Prof. Dr. Arif Bilgin, Prof. Dr. Kemal Şenocak, Prof. Dr. Naci Gündoğan eşlik ederken, programa Rektörümüz Prof. Dr. Mahmut Aydın, Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi, Üniversitemiz Rektör Yardımcıları; Prof. Dr. Ali Bilgin, Prof. Dr. Salih Kesgin, Prof. Dr. Selahattin Kaynak, Samsun Üniversitesi Senato Üyeleri, üniversitemiz akademik ve idari personeli ve öğrencilerimiz katıldı.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, açılış programı sırasında yaptığı konuşmada, Rektörümüz Prof. Dr. Mahmut Aydın’ın öncülüğünde Üniversitemizde gerçekleştirilen dönüşüm sürecine övgüyle değinerek şu ifadeleri kullandı: “Samsun’u ve buradaki üniversitelerimizi fevkalade önemsiyoruz. Bizim için çok kıymetli. Mahmut Hoca ve ekibi, sizlerle beraber çok önemli bir dönüşümü gerçekleştiriyorlar. Gerek idari personelimiz, gerek öğretim üyelerimiz, gerek öğrencilerimiz… Sizler gerçekten önemli bir dönüşümün bir parçasısınız.”

“Samsun Üniversitesi, Türkiye’de Örnek Teşkil Edecek Bir İlki Gerçekleştiriyor”

Prof. Dr. Özvar, Üniversitemizin kampüs yapılanmasını ve yükseköğretime sunduğu özgün katkıyı da şu sözlerle vurguladı:  “Bu dönüşümün içinde olduğunuz için belki dışarıdan görüldüğü kadar bazı şeyleri fark edemiyor olabilirsiniz. Ama burada, Türkiye’de kendine has bir üniversite inşa edilmiş. Samsun Üniversitesi kampüsüyle, mekanıyla Türkiye’de birçok yükseköğretim kurumuna örneklik teşkil edecek bir ilki gerçekleştiriyor.”

YÖK Başkanı Özvar, bu önemli dönüşümün yerinde izlenmesi ve desteklenmesi gerektiğine dikkat çekti Prof. Özvar Samsun’a olan ilgilerini ve üniversitemizin gelişim sürecini yakından takip ettiklerini dile getirerek: “Biz de bunu önemsiyoruz ve o sebeple buraya belirli zamanlarda gelmeyi, buradaki gelişmeleri yakından izlemeyi ve not etmeyi arzu ediyoruz. O yüzden buradayız. Buraya geldik; hem Bilim İletişimi Ofisi’ni açmak, hem yapımı bitmek üzere olan camiyi görmek, hem de yapımı süren diğer mekanları bizzat teftiş etmek ve yerinde görmek maksadıyla buradayız.” diye konuştu.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, açılış konuşmasında bilim iletişiminin önemine değinerek konuşmasında şu cümlelere yer verdi: “Değerli arkadaşlarım, Bilim İletişim Ofisi’nin açılışı dolayısıyla başta rektörümüze ve emeği geçen bütün arkadaşlarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bilim İletişim Ofisi şu anda 208 üniversitemizde açılmaktadır. Samsun Üniversitesinde de bunun açıldığını görmüş olmak bizleri fevkalade memnun ediyor. İlmi faaliyetler, bireysel ya da ferdi bir çalışma gibi görülse de aslında bireysel çalışmanın ötesinde bir etkinliktir. Mühendis arkadaşlarımız, sağlıkçılarımız laboratuvarlarda, araştırma merkezlerinde çok mesai harcar. Sosyal bilimciler, iletişimciler, ilahiyat veya diğer alanlarda çalışanlar da kütüphanelerde ve ofislerde bilimi üretir. Bu doğrudur; bu bilimsel faaliyetin ortaya çıkması için vazgeçilmezdir. Ama son kertede bilim bir sosyalleşme hadisesidir. Sosyalleşme olmadan bilim olmaz. Hatta aşırı bir genelleme yaparsak “bilim eşittir sosyalleşme” desek bu yargımız yanlış olmayacaktır. Çünkü bilimsel etkinlikler ancak muhatabı olduğu zaman anlam kazanır. Kendi içinde başlayıp kendi içinde biten, yani bilim insanının içinde başlayıp yine kendi içinde biten bir şey bilim değildir. Bilim insanının etkinliğini anlamlı kılan, yaptığı işin muhataplarıyla paylaşılmasıdır. İlim ancak, bilgi ancak içeriden çıkıp başkasıyla paylaşıldığı zaman anlam kazanır. Aksi takdirde biz buna bilim ya da ilmi faaliyet diyemeyiz. İlim bir anlamda birden fazla insanın bir araya gelmesiyle mümkün olan bir faaliyettir. Ama aynı zamanda bu insanların kendi aralarında iletişim kurmasıyla mümkün olur. O halde bilimin belki ikinci yönü iletişimdir. Dolayısıyla bilim, sosyalleşme kadar o sosyalleşmenin içindeki iletişime de bağlıdır. Bu bakımdan bilimi sosyalleşmeden ve iletişimden asla koparamayız.

Makale bir iletişim ürünü değil midir? Bir kitap, bir patent öyle değil midir? Bilimsel faaliyetler sonucunda ortaya çıkan tüm ürünler bir iletişim ürünüdür. İlmin doğasında bu vardır. Bilim insanının doğasında da bu vardır. Son kertede bilim insanı, iletişime en çok ihtiyaç duyan insandır. Belki de bu yüzden bilim insanı olur. Unutulmak isteyen insan ilimle uğraşmaz. O tasavvufla uğraşır. Ama ilimle uğraşan kişide bir bilinmek arzusu vardır. Bu bilinmek arzusu, birileriyle iletişim kurma arzusudur. Bu ille de bir insan olmak zorunda değildir, bir saha da olabilir. Bu açıdan insanoğlu yaratana benzer; bilinmek ister. Bunu gerçekleştirebileceği en iyi yol bilimsel faaliyetlerdir. Dolayısıyla bilimsel faaliyetleri sadece kendi içimizde başlayıp kendi içimizde biten bir meşgale olarak göremeyiz. İşte biz, üniversitelerimizde yapılan bilimsel faaliyetlerin mutlaka muhataplarıyla buluşturulması gerektiğine inanıyoruz. Bu ofisleri de bu amaçla kuruyoruz. Üniversitelerimizde üretilen bilginin, ortaya çıkan ürünlerin mutlaka muhataplarıyla buluşması gerekiyor. Bu muhataplar, kampüslerin çevresindeki şehirlerde yaşayan insanlar; esnaf, sanatkâr, tüccar, sanayici… Bütün toplumsal kesimleri kastediyoruz. Üniversitelerde yapılan faaliyetlerin bu kesimlerle buluşturulmasına ihtiyacımız var. Bilim İletişim Ofisi tam olarak bu maksada hizmet edecektir. Bu yüzden gerek öğretim elemanlarımızın, gerek hocalarımızın, gerek öğrencilerimizin bu ofis etrafında buluşması ve bu üniversitelerde ortaya çıkan kıymetli ürünleri mutlaka muhataplarıyla paylaşması gerekiyor. Bu, bütün üniversitelerimizin üzerine düşen bir vecibedir. Hani “without walls” denilen üniversite modeli var ya… Yani duvarsız, toplumla sürekli temas hâlinde olan yükseköğretim kurumları… Bu yolda bilim iletişim ofislerimizin çok önemli işlevler göreceğine inanıyorum.  Üniversitemizde çok kıymetli öğretim üyeleri, bilim insanları var. Öğrencilerimizin, araştırma görevlilerimizin çok değerli çalışmaları var. Bu çalışmalar mutlaka muhataplarıyla buluşmalıdır. Muhatabına ulaşmayan bilgi, muhatabına ulaşmayan tecrübe maalesef son kertede çok da faydalı olamıyor. Bu bakımdan, inşallah Bilim İletişim Ofisimiz Samsun Üniversitesi özelinde önemli görevler üstlenecektir. Buna inancım tam. Hocalarımız ve çok kıymetli öğrencilerimizle birlikte bu ofis, burada üretilen bilginin Samsun’a ve bölgemize ulaştırılmasında önemli bir görev ifa edecektir. Bu ofisin kurulmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Sizleri yeniden görmekten, sizlerle bir araya gelmekten duyduğum memnuniyeti ifade ediyor; hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.

Konuşmaların ardından, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Rektörümüz Prof. Dr. Mahmut Aydın ve üniversitemiz yöneticilerinin katılımıyla kurdele kesilerek Bilim İletişimi Ofisimiz resmen hizmete açıldı. Açılışın ardından katılımcılar ofiste incelemelerde bulunarak yürütülecek çalışmalar hakkında bilgi aldı.